GÖKALP YÜKSEL
  Türkmenistan illeri
 

Kerkük

Kerkük Irak'taki şehirlerin en antik ve ana şehirlerindendir. Çivi (Mismari) yazıtlarda tespit edildiği gibi,Erbil şehrinden daha antik bir şehirdir. Kerkük Aramiler'in kaynaklarına göre şöyle geçer: (Karka Di Bet Seloks) yani Selokin veya (Kark Seluks) nasıl ki tıpkı Irak'ta Selçuklular döneminde (M.S. 1135-1312) yıllarında kalkınmış durumda olan bir şehirdir. Selukiler sülalesinin kurucusu olan Selukiz,bir sur inşa ederek içinde binalar yaptı ve şehir krallığına bağlı olan bölgenin merkezi haline getirdi. Suryaniler veya Aramiler'in kaynaklarında ise Kerkük (Kuret Bacermi),diğer Suryani kaynaklarda ise (Beyt Garmay) diye adı geçer.Yakut El-Hamavi'nin (Mucam Büldan)'ında ise Karhin diye geçer. Kerkük sözcüğü ise ilkin (Ali El-Yezdi)'nin Zafer Namesinde geçer. Buda Timurlenk'in saldırıları tarihidir. (1338-1534) yılları arası Kerkük,Ak ve Karakoyunlu Türkmen Devletleri mülkiyetine tabi idi. Timurlenk'in saldırısından kısa bir süre sonra 1. Devlet Başkanı (Şah Kara Yusuf) Kerkük'te yaşadı ve orada öldü. Elğayyası yaklaşık 1258 yıllarında şehrin adını şimdiki adı olan Kerkük olarak tespit etmiştir. Olayların değişmemesine rağmen,şüphesiz bu iki ad şöhret açısından bir yarış içerisindeydiler. Güçlü-güçsüz,eski-yeni çatışması gibi,taki güçlü hasmını kazandı veeski yeni tarafından açıldı. Dr. Mustafa Cevat 1954 yılında Ehlil El-Nafıt dergisinin 40. sayısında şöyle yazıyor: "Anlaşılan Kerkük'ün adı Karhini'den Kerki'ye dönüştükten sonra Farsça kısıltma adı olarak Kerik adlandı ve sonraları Kerkük hakkında tespitler yapılmamış,ama bu ik addan nasıl türediğine değinmemiştir. Kerkük'ün kalabalık yerleşim merkezine dönüşümü ve tehlikeli konumlara gelmesinin nedenleri ise,dünyanın en zengin petrol yataklarından olan ve bu bölgenin üstündeki yaylanın tam ortasındaki durumdur. Şehrin ortasından geçen nehrin adı Hasa su'dur. Bu nehir şehri ortadan ikiye bölmüş,birincisi antik batı yakadır ve bu yakada Kale bulunur. İkincisi ise yeni batı yakasıdır. Yayla gibi bir arazinin üzerindedir. Bu yakanın en antik ve meşhur mahallesi Korya mahallesidir.

Erbil

Erbil şehri tarihin derinliği kadar eskidir. Eski ismi İngiliz maarif dairesinde "Erbila" diye geçmiştir. Bu ismi (M.Ö.331) Büyük İskender ve Daryos Kodomanos arasında yapılan çatışmadan almıştır. İslam maarif dairesinde ise Babili ve Aşuri desenlerinde kullanılan el yazısında (Mismari Hat'ta) "Erbilo" diye geçmektedir. Ama en makbul görüş birinci görüştür. Tarihçiler ise "Erbil" ismini kullanmışlardır. İbinesir, "El-kamil fitarih" kitabında; İbin kesir "Tarihte başlangıç ve sonuç" kitabında ve İbin Haldun'da tarihinde bunu zikretmiştir. Irak halkı bu şehri "Erbil" diye söylemektedir. Erbil bölgesi verimli ve engebesiz bir arazidir. Erbil şehrinin sonradan yapılan geniş ve yüksek tepe üzerinde kurulması,bu engebesiz arazi büyük ve küçük Zap Irmağı arasında kalmakta,bu iki ırmak Musul şehrinden Bağdat'a doğru devam etmekte sağlanmıştır. Erbil Şehrinin Coğrafi sınırları şu şekildedir: Kuzeyinde Kürt Dağı,batısında Demir Dağı (bu dağın yüksekliği 1600 ayaktır) Doğu ve Kuzey Doğusunda Derdevan Dağı,güneyinde Zircevan Dağı,güney batısında ise büyük Zap'a yönelen Şememlek ovası bulunmaktadır. Erbil şehri verimli bir havza olup,onu dört yandan saran dağlardan su almaktadır. İki Zap arasında bulunan ve ona kuzey ve güneydensınırı olan Erbil şehri eskiden kasaba konumundaymış. Bu bölgeye eskiden başkent ismi verilmi, ve ona Erbelits adı konulmuştur. Bu ismi de Erbil bölgesi anlamı ile aynıdır. Arap çağında ise zabeyn bölgesi ismini almıştır. Bu isim Arap coğrafyacıları tarafından kullanılan edyabin kökünden gelmektedir.

 
  Bugün 1 ziyaretçi (2 klik) kişi burdaydı!


More Cool Stuff At POQbum.com

 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol